Sezginizi Nasıl Güçlendirirsiniz Ve İç Sesinizi Nasıl Daha Net Duyarsınız ?

Önce biri olmadan yaşamak ve sonra onsuz yaşamayı hiç istememek, sezginin sahip olabileceği gücü açar.

Her insanın iç benliğinden duyulabilen ve hissedilebilen ve sezgi olarak bilinen içsel bir rehber sistemi vardır. Zihnimizin içinde bir çok ses vardır. Anne-babamızın, öğretmenlerimizin, içsel eleştirmenlerimizin sesleridir bunlar ve aynı zamanda, yol gösterici sessiz bir sezginin sesi de vardır. Bizler bu sesi duymayı öğrenmek zorundayız. Onu aklımızın içindeki milyonlarca ses arasından duymaya çalışıyoruz.Sezgi aslında hep konuşmaya çalışıyor.

Her birimizin sezgimizi kullanma ve geliştirme kabiliyeti var. Çok karmaşık değil. O sesi bulmak ve onu deneyimlemek ile ilgilidir. Bu sayede, içsel rehberliğinizi hissetmeye başlayacaksınız ve bu size daha kaliteli bir hayat getirecek.

Güçlü bir sezgi, depresyonu azaltabilir ve insanın hayat enerjisini artırabilir. Sezgileri geliştirme bazılarına çok doğal gelebilir; bununla birlikte, çoğu insan, geliştirmek için kas çalıştırır gibi çalışmak zorundadır. İşte bunun için bazı öneriler :

• Sakinleştirici Aktiviteler Yapmak

Rutinin getirdiği gerilimden ne kadar çok çıkarsanız, içsel olarak o kadar çok rahatlayabilirsiniz. Stresi azaltmak, sezgi güçlendirmeye giden önemli bir adımdır.

Meditasyon yaparak, doğa yürüyüşleri ile veya diğer sakinleştirici faaliyetler ile rahatlamak, herkes için yararlıdır. Aynı zamanda şifa terapileri de faydalı olabilir. Burada şifanın etkili olabilmesi için, terapistin sağlıklı olması gerekir. Eğer terapist sağlıklı değilse, terapistin şifa iletim yolu, farkındalık eksikliği nedeniyle tıkanır. Bu tıpkı bir noktadan bükülen bahçe hortumu gibidir. O noktada nasıl su akışı kesiliyorsa, şifa iletimi de kesilir.

İki tür gıdamız vardır. Biri hayat enerjisi olan görünmez gıda, diğeri görünen, yiyecek olarak kullandığımız normal gıda. İkisi de bizi besler. Etrafınızda biri sizi destekliyorsa, sevgi dolu enerjisi sizin yararınızadır. İşte bu hayat enerjisi olan görünmez gıdadır. Bununla büyüyüp gelişebilirsiniz. Eğer birisi uzak mesafede de olsa sizi düşünüyorsa, bununla da beslenip gelişebilirsiniz.

• Sakinleştirici Besinler Yemek (Yağ, şeker ve kafeini azaltmak )

Gelişmiş olan insanlar için, sezgileri bir hediyedir ve diyet yapmak bu insanlar için, pek önemli görünmez. Ama çoğu insan için de durum böyle değildir. Çünkü, gıdalar insanı düşüncesini çok etkiler. Kahve, enerji içecekleri ve diğer yüksek kafeinli içecekler, zihni meşgul edebilir.

Sizi andan çıkaran, uyuşuk kılan her şey, sezgi kabiliyetinizi engelleyebilir.

Aynı zamanda yağ da azaltılmalıdır. Örnek vermek gerekirse, yağlar, plastik madde gibidir, çok fazla yenirse, kendinizi hayat enerjinizden izole edilmiş gibi hissedebilirsiniz.

Oruç tutmak da, sezgiyi arttırmak için kullanılan bir yöntemdir. Eğer oruç tutarsanız, sağlıklı gıdalara hassasiyetiniz artar, sezgileriniz güçlenir. Ancak fiziksel ve zihinsel olarak yoğun bir yaşam tarzınız varsa pek tavsiye edilmeyebilir. Ama oruç tutmak ile ilgiliyseniz, sezgisel gücü yükseltmek için en sağlıklı yollardan biridir denebilir.

Ne kadar çok yer ve kan şekeri ne kadar yükselirse, sezgi gücü o kadar azalır. Şeker veya kan şekerini arttıran bir şey yemek, vücutta ödemi arttırır, sezgi gücünü zayıflatır. Aynı zamanda kahve içmek veya öğün aralarını uzun tutmak, sezgilerimizi olumsuz etkileyen faktörlerdir.

Eğer insan sezgisini geliştirmek istiyorsa, diyet yapar gibi yediklerine dikkat etmelidir. Püf noktası, vücutta aşırı reaksiyona neden olacak besinleri en aza indirgemektir. Basit buğday türünden gıdalar, bakliyat ve sebzeler, orta karar miktarlarda meyve yenmelidir. Kendinizi daha rahat hissedeceğiniz sakinleştirici gıdalar yemelisiniz. Ama şeker yemeye devam ederseniz, sezgi için gerekli olan hassasiyetten uzaklaşmış olursunuz.

• Uyku ve Erken Uyanmak

Sağlıklı bir uyku döngüsü tüm bedensel fonksiyonları etkiler. Ne kadar erken kalkarsanız, o kadar güçlü olursunuz. Erken kalkmak, zihni ve bedeni sakinleştirir. Sabahın erken saatlerinde, daha verimli ve pratik olursunuz.

• İç Sesi Fark Etmek

Herkesin, doğru yönü gösteren sezgisel bir iç sesi vardır. Asıl sorun, onu fark etmektir. O sesi yakaladığınızda, ne olduğunu gözden geçirin ve sesin ne demeye çalıştığını tekrar hatırlayın. Gerekirse, ne hissediyorsanız ona dair ve bir vizyon gördüyseniz, onunla ilgili notlar tutun.

Her detay, sezginizi dinlemeyi geliştirecek ve onu güçlendirecek bir noktaya sizi taşır. Bunu ne kadar çok yaparsanız, o kadar net iç sesinizi tanımlarsınız. Sezgi gücünüzü geliştirmek için, bu yöntemi defalarca tekrarlamalısınız. Bazen o içsel sesi fark ettiğinizde bile, tanımlamak her zaman kolay olmayabilir.

• İçsel Sesinize Sorular Sormak

İçsel sesi fark ettiğinizde, sezgisel cevaplar almak için sorular sormaya başlayabilirsiniz. Bu yöntemi, sesi tanımlamayı öğrendiğinizde uygulayın. Basit evet veya hayır cevapları olan sorularla başlayın. Sonra cevabı hissedin ve dinleyin. Diğer seslerin de farkında olun.

Sezgi, korku ve analizci düşünce arasında çok ince bir çizgi vardır. Bazen gelen cevabın sezginizin sesi olduğunu düşünürsünüz ama aslında mantık içeren analitik bir yapıya sahiptir. Çünkü analitik zihinler, seçenekler yaratmak için kullanılır ve zannetme ile rasyonel düşünce arasında oradan oraya zıplar durur. Yaptığımız analitik seçimler sezgilerimiz değildir. Bir şey yolunda gittiğinde, bunu sezgisel olarak bilirsiniz. Çünkü her şey onun etrafında akıyor gibi görünür.

Kısacası, sakin ve sessiz kalmayı, sezgiyi tanımlamayı öğrenin. Çünkü sezginiz, sizinle her gün konuşmaya çalışıyor. Sezgilerle hayatınıza yön vermek, şimdikinden daha farklı bir şekilde davranmanıza yol açabilir. Sezginizi oluşturacak yapınızın sağlam bir temeli olması gerekir. Bunun için ilk yapmanız gereken, bu sürecinizi destekleyecek pozitif insanlarla beraber olmanızdır. Çünkü her gülüş, tebessüm ve kucaklaşma, bu içsel bilgiyi aramayı daha zevkli hale getirir.

. www.thespiritscience.net ‘ den alıntıdır.